5 Sevgi Enerjisi Kuralı

Hayatta, her şey iki kutup içinde ilerler. Pozitif ve negatif kutuplardır. Tüm dünya iki enerji ayrımı ile dengede durur. Sevgi ve nefret. Fakat insanlar, nefrete sevgiden daha kolay kapılırlar. Nefret bir kere zihinde kabul gördü mü, pozitif düşünmek gerçekten çok zordur. Onun için sevgi enerjisine geçiş yapmak, hem beden hemde ruh sağlığı için çok önemlidir. Bu yüzden 5 sevgi enerjisi kuralını yazıyoruz.

1- Affetmek.
Gerçekten affetmek sevgi enerjisinin başlangıcıdır. İnsanları ve yaşananları affetmek genellikle kolay değildir. Çünkü yaşananlar aklımızda ve enerjimizde büyük yaralar oluşturmuş olabilir. Bu durumda olumlama cümleleri ve hooponopono yöntemi uygulanabilir.
 >>>hooponopono ile ilgili bilgi
>>>10 affetme olumlaması

2- Her şeyi olduğu gibi görmek ve kabul etmek.
Sevginin en önemli kuralı budur. İnsanoğlu görünüşe önem verir. Tüm hayatımız boyunca ön yargılarımız ile yaşar ve karar veririz. Ön yargılarımız bize yaşadığımız toplum tarafından verilmiştir. Eğer bir insanın iyi ve kötü olduğunu düşünüyorsak, bu ilk etapta ön yargılarımızın eseridir. Her şeyi olduğu gibi kabul ettiğimizde ikinci bir kapı açılır. Bu her şeyin içindeki güzelliği görmektir. Her canlının içindeki o muhteşem yaşam enerjisini fark etmektir. Bu aşamadan sonra Yunus Emre'nin dediği o muhteşem söz gelir akıllara.

"Yaratılanı severim. Yaradandan ötürü"  Yunus Emre

"Gel Gel Ne Olursan Ol Yine Gel" Mevlana anlayışı temelde buradan gelmektedir.
[post_ad]
3- Yargılamamak (Eleştirmemek).
İnsanlar hata yapabilir. Her şey insan içindir. Tüm hayatımızda pek çok kez çevremizdeki insanları yargılamış ve eleştirmişizdir. İşte bu nefret enerjisinin başlangıcıdır. Sevgi kanalından yavaş yavaş uzaklaştırır bizi. Sevgiye ve huzura giden yol eleştirmemek ve herkesin aynı hatayı yapabileceğini bilmektir.

"Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz." (Hz. Muhammed S.a.v.)

4- Öfkeyi silmek.
Gerçek sevgiye giden yol, öfkeden tamamen kurtulmak ile gerçekleşir. Eğer öfkenizi silerseniz geriye sadece sevgi kalır. Öfkenin temeli korkudur. Korku ise aklımızın bir ilizyonudur. Korkacak hiç bir şey yoktur. Akıl, yaşamını korku enerjisine bağlamıştır. Çünkü ilk çağlardan beri beyin o yönde gelişmiştir. Korkuyu yendiğinizde, öfke kendiliğinden yok olacaktır.
>>>Korkuyu 3 adımda yenin

5- Maddiyata değil, Maneviyata değer vermek.
Maddiyat dediğimiz gerçeğin kendisi gibi durur. İnsanlar birbirlerine verdikleri değerleri bu şekilde ölçerler. Eğer zenginse değerli bir insandır. 21. Yüzyıl artık bu anlayış içindedir. Zenginlik kötü değildir tabii ki.
Ama gerçek değer maneviyattır. İnsan ruhsal bir canlıdır. Bedene vardığında ise yaşamın sadece burada olacağına inanır. Maddi değerleri arttırma arzusuna kapılır. Ama asıl gerçek değerler manevi değerlerdir. Sevgi enerjisi ancak maneviyata ve yaşama değer verilirse ortaya çıkar.