Hayatı Anlamak

Hepimiz bu hayatı yaşıyoruz. Bizler bu hayatı deneyimleyen ve bunun farkında olan canlılarız. Hayatı anlamak için hayatın içinde olmalıyız. Düşüncelerimizi bu hayatın içinde ifade edebiliyoruz. Bizler anlayabilen ve düşüncelerini anlatabilen canlılarız. Hayatı deneyimlerken hepimiz hayatı anlıyoruz. Acaba gerçekten hayatın bizim için neler ifade ettiğini tam olarak anlayabiliyor muyuz.

Platon'un İnsan davranışlarına verdiği cevap:

>İnsanoğlu çocukluktan sıkılır, büyümek için acele eder, sonra da çocukluğunu özler!

>Önce para kazanmak için sağlığını harcar, sonra kaybettiği sağlığını geri kazanmak için parasını harcar.

>Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar, sonra da hiç yaşamamış gibi ölür!

>Hayata hazırlanmaya o kadar zaman harcar ki, hayatını yaşamaya vakti kalmaz.

>Yarını o denli düşünür ki, bugünün elinden kayıp gittiğini fark etmez bile.

Evet bizler ne kadar aynı olsakta farklı düşünen canlılarız. Ne kadar farklı düşünce de olsak bile aynı düşünen canlılarız.

İnsan dünyadaki diğer tüm canlı türlerinden farklı. Hayatı anlarken insanı anlamalıyız. Yani kendimizi.


İnsan ve para ilişkisi hayatımızda çok önemli bir noktada. İhtiyaçlarımızı karşılayabilmek için paraya ihtiyacımız var. Parayı kazanabilmek için çalışmaya ihtiyacımız var. Buna iş döngüsü diyebiliriz. Kısaca bu döngü içinde sürekli olarak hayallerimizi erteleyip dururuz.

Hep şu kesin teori ile hareket ederiz gençken. Daha çok zamanım var.
Orta yaşlarda ise zamanımızın azaldığını düşünecek vaktimiz olmaz.
Yaşlanınca ise her şey için çok geçtir artık.
[post_ad]
O halde hayat ve zaman ilişkisi de oldukça önemlidir. Buna yaşam döngüsü de diyebiliriz. Zaman bizim düşünce yapımızın aksine sürekli ileri doğru gider. Sonunda ise bizim için zaman biter.

İnsan doğal olarak bu çarklarda yaşar. Üremek ve beslenmek bu çarkların içindedir. Ama hayat bunların toplamından çok daha ötedir. O enerjidir. O içimizdeki gücü harekete geçiren bir tür motordur.

Hayatı anlamak isteyen birine şunu düşünmesini tavsiye edebilirim. Kendi cenaze gününü düşün. Ürkütücü ama bir o kadar gerçek. Hepimiz o günü yaşayacağız. Bunu düşündüğünüzde çok farklı bir şeyi anlamış olacaksınız. Aklınızdaki hayat kavramının bir illüzyon olduğu gerçeğini...

Hayatı anlamak için kendi sonunuzu düşünün bir. Sizin için anlamlı ve değerli gelen her şey bir anda değersizleşecek. Sizi üzen ve kahreden her şeyde yok olup gidecek. Hayat gerçekte o zaman tam sizin karşınıza çıkacak. Hırslarınızı ne uğruna yaptığınızı düşünün. Ailenizi ve sevdiklerinizi neden üzdüğünüzü düşünün.

Hayatı anlamak isteyen biri, kitabın sonuna bakmalıdır. Çünkü kitabın sonu bize aslında okunması gereken harika bir roman verebilir.

Hayat her canlı için eşsiz ve kutsaldır. Yaşam mücadelesi ile doludur. Sığındığımız limanları terk etmeliyiz. Çünkü biz limanda kalmak için hayata gelmedik. Uçsuz bucaksız denizlere ve okyanuslara açılmalıyız.

Bir gün bilinmesi gereken tüm sırlar ortaya çıkacak. İnsan ilerleyişini sürdürdüğü sürece hayat çarkları değişmeyi sürdürecek. Ama sen hayatın içinde olursan hayatın gerçek anlamını bulacaksın. Hayatı anladığında her şey değişecek ve özgür olacaksın...