Olumlu Dua Nedir? Nasıl Dua Edilmelidir.

 

Olumlu dua hayatımızı değiştirebilir. Mental sağlığımıza iyi gelebilir. Özellikle düşük bir enerji durumundayken duygu durumumuzu değiştirebilir. Özellikle son yıllarda pek çok spiritüel uzmanın üzerinde durduğu bir durumdur. 

Olumlu Dua Nedir?

Uzmanlara göre “…tedavi, düşüncemizi değiştirmek için gerekli olan zaman, süreç ve yöntemdir.” En basit açıklamasıyla tedavi, olumlu duadır. Beş aşamalı bir formül kullanarak düşüncelerimizin durumunu değiştirebiliriz, böylece Tanrı'nın niteliklerini tanırız, kendimizi bu niteliklerle birleştiririz, arzu ettiğimiz sonucun yakın olduğunu fark ederiz, şükrederiz ve Tanrı'nın bizi devralmasına izin veririz.

1. Tanıma: 

Tanrı'nın her şeyde var olduğunu bilin. Kendinize hayatın/tanrı/ruhun doğasını hatırlatın. Bu, olumlu duanın ana bileşenidir: tanıma. Daha ileri gitmeden önce Tanrı'nın doğasının ne olduğunu bilmelisiniz. Örneğin, Tanrı'nın öfkeli, intikamcı bir Tanrı olduğuna inanıyorsanız, şimdi kendinize daha büyük gerçeği hatırlatmanın zamanı geldi. Kendinize Tanrı'nın sevgi dolu doğasını hatırlatın. Tanrı sevgidir.

2. Birleşme: 

Tanrı ile bir olduğunuzu bilin. Kendinize yaşamdan/ruhtan/tanrıdan geldiğinizi hatırlatın. Tanrı varsa ve her şey iyi ve harikaysa, ama siz dışarıdan bakıyorsanız, neden dua etmeye zahmet edesiniz ki? Kendinize, arzunuz da dahil olmak üzere, her şeyin kaynağının ve Yaratıcısının Tanrı olduğunu hatırlatın. Bu, olumlu duanın bir başka önemli bileşenidir.

3. Beyan: 

tezahür ettirmek istediğiniz durum için sözünüzü söyleyin. Hayatın zaten istediğiniz şey veya deneyim olduğunu bilin. Arzulayabilir, hayal edebilir, hayal edebilirseniz, Zihin'de var olabilir. Aksi takdirde, fikri nereden alırdınız.

Unutmayın ilk önce düşünce vardır.  Gerçekten etkili bir dua tedavisi için, ruhun doğasını kendinize aitmiş gibi düşünmeye devam etmek istersiniz; içsel bir "EVET!" hissine sahip olduğunuzda, işte o zaman farkındalık gelir. Gözlerinizi açtığınızda, arzunuz önünüzde yerde oturuyor olmayabilir ama aldanmayın... Zihin zaten onu ortaya çıkarmak için iş başındadır. Şüpheler ortaya çıkarsa... Sadece arkanızı dönmeyin. Onlarla yüzleşin! Olacağından veya olmayacağından korktuğunuz şey hakkında doğruyu söyleyin...

4. Şükür:

 Hayat ve sevgi için şükredin. Arzu ettiğiniz şeyin size ait olduğunu bilin. Teşekkür etmek önemlidir, çünkü arzu ettiğiniz şeyi zaten aldığınızı kabul eder. Tanrı'nın sizin minnettarlığınıza ihtiyacı yoktur, ancak evrenin yasalarına tam olarak uyum sağlamak için, şükran duygusunu hissetmeniz gerekir. Bu, olumlu duanızın ateşini körükleyen bir güçtür. Bu nedenle, şu anda istediğiniz şeye sahip olsaydınız nasıl hissedeceğinizi bilmelisiniz.

5. Bırakın ve teslim olun:

 “Ve öyle!” Bırakmak ve teslim olmak çok önemli bir adımdır. İşiniz bittiğinde, zihniniz huzurlu, berrak, korkusuz olmalı ve takıntılı olmadan arzunuzun belirtilerine karşı tetikte olmalıdır! Yasanın sizin aracılığınızla çalışmasına ve arzunuzu fiziksel bir gerçekliğe dönüştürmesine izin verin! Unutmayın, mesele 'almak' değildir; 'izin vermek' ile ilgilidir.

Ernest Holmes'un The Science of Mind'da belirttiği gibi:

Etkili zihinsel tedavi, sevgi bilinci ve Yaratıcı ruhun her zaman iş başında olduğunun farkına varılmasıyla sağlanır... Tedavi, sakin, beklentili bir şekilde ve gerçekliğine dair derin bir içsel inançla, herhangi bir korku ya da endişe duymadan yapılmalıdır. İnsan zihninin onu etkili kılmak zorunda olduğu duygusu, hayatın ana kurallarından biridir.