Şimdinin Gücü Kitabından Ne Öğrendim? 10 Önemli Ders

Şimdinin Gücü Eckhart Tolle'nin harika bir kitabıdır. Bir gün aydınlanma yaşadıktan sonra bu kitabı yazdığını söyler. Şimdinin Gücü, budizm ve diğer doğu felsefelerine ağırlık vermekte ve etkilenmektedir. Çok satış yapanlar arasında bulunan kitap için özet niteliğinde 10 ders çıkardık. Bu dersleri sizinle paylaşmak istiyoruz. Özet niteliğinde olan bu dersleri paylaşmak istiyorum.

Şimdinin Gücü 10 Önemli Ders

Şu an sahip olduğunuz tek şeydir.

Geçmişte yaşadıklarımız artık geride kalmıştır ve gelecekte olacaklar henüz oluşmamıştır. Bu nedenle, yalnızca şu anda sahip olduğumuz şeylere sahibiz ve bu anı en iyi şekilde yaşamak için odaklanmamız gerekir.

Birçok insan, geçmişte yaşanan olaylar veya gelecekle ilgili endişeler yüzünden mutsuz ve stresli hisseder. Geçmişteki hatalar veya pişmanlıklar, insanların geleceğe odaklanmak yerine, geçmişte yaşananları düşünmelerine neden olabilir. Benzer şekilde, gelecekle ilgili belirsizlikler veya endişeler, insanların şimdiki anı yaşamalarını engeller.

Ancak, gerçek şu ki, hayatın gerçekliği sadece şimdiki andadır. Şu an yaşadığımız an, hayatımızın geri kalanı için en önemli andır. Şimdiki anı deneyimleyerek, hayatımızın geri kalanını daha iyi bir şekilde yönlendirebilir ve daha mutlu olabiliriz.

Sonuç olarak, "Şu an sahip olduğunuz tek şeydir", hayatın gerçekliğinin sadece şimdiki andan ibaret olduğunu vurgular. Geçmişte yaşananlar veya gelecekte olacaklar hakkında düşünmek yerine, şimdiki anı deneyimleyerek hayatımızı daha mutlu ve verimli hale getirebiliriz.

Düşünceleriniz değilsiniz.

"Düşünceleriniz değilsiniz", kişinin zihnindeki düşüncelerin, gerçek kimliğinin bir parçası olmadığını ifade eder. Yani, kişinin zihnindeki düşünceler, onun gerçek kimliğini oluşturmaz.

Birçok insan, zihinlerinde sürekli olarak dolaşan düşüncelerle kimliklerini özdeşleştirebilirler. Örneğin, bir kişi kendini "Ben kötü bir insanım" gibi olumsuz bir düşüncenin içinde kaybedebilir. Bu düşünce, kişinin kendini bu şekilde tanımlamasına neden olabilir.

Ancak, gerçek şu ki, kişi, zihnindeki düşüncelerin ötesinde bir şeydir. Zihnin sürekli olarak ürettiği düşünceler, kişinin geçmiş tecrübeleri, inançları ve kültürel etkiler gibi birçok faktörden kaynaklanabilir. Ancak, kişinin zihin yapısı, onun kimliği veya gerçek özü değildir.

"Düşünceleriniz değilsiniz" ifadesi, kişilerin zihinlerindeki düşüncelerden ayrılmalarına ve gerçek kimliklerine daha fazla odaklanmalarına yardımcı olabilir. Zihindeki düşünceler, geçici ve değişken olabilirken, kişinin gerçek özü, daha kalıcı ve sabittir.

Sonuç olarak, "Düşünceleriniz değilsiniz", kişilerin zihinlerindeki düşüncelerle kimliklerini özdeşleştirmek yerine, gerçek kimliklerine daha fazla odaklanmalarını ve zihinsel durumlarını daha doğru bir şekilde anlamalarını sağlar.

Kabullenmek önemli bir anahtardır.

"Kabullenme önemli bir anahtardır", olumsuz durumlarla yüzleşirken onları kabul etmenin, iç huzur ve mutluluğa ulaşmanın önemli bir adımı olduğunu ifade eder.

Birçok insan, hayatlarında karşılaştıkları zorluklar ve engeller karşısında direnme eğilimindedirler. Örneğin, kaybettikleri bir iş, bir ilişkinin sonu veya ciddi bir hastalık gibi birçok zorlu durumla karşılaşabilirler. Bu durumlarda, insanların genellikle kabul etmek yerine, direnmeleri ve olumsuz duygulara kapılmaları yaygındır.

Ancak, gerçek şu ki, kabullenmek, olumsuz duyguları azaltabilir ve yeni başlangıçlar yapmak için bir adım atmanıza yardımcı olabilir. Kabullenme, zorlu durumların olduğunu kabul ederken, aynı zamanda onlarla yüzleşmek ve üstesinden gelmek için gereken adımları atmaktır.

Kabullenme aynı zamanda iç huzura ve mutluluğa ulaşmanın da bir yolu olabilir. Olumsuz durumlarla yüzleşmek ve kabul etmek, insanların kendi kendilerine acımaktan ve suçluluk duygularından kurtulmalarına yardımcı olabilir. Bu nedenle, kabullenmek, kişinin kendi içinde barış ve huzur bulması için önemli bir anahtardır.

Sonuç olarak, "Kabullenme önemli bir anahtardır", olumsuz durumlarla yüzleşmek için kabullenmenin önemini vurgular. Kabullenme, insanların olumsuz duyguları azaltarak iç huzur ve mutluluğa ulaşmalarına yardımcı olabilir.

İç Ses ile konuşmak deliliktir.

Bu ifadeyi kitaptan alıyorum. İç ses olgusunu şu şekilde açıklayabiliriz. Bir yerde kendi kendine konuşan ve tartışan birini gördüğünüzde ne düşünürsünüz. Bu adam veya kadın deli! Evet Eckhart Tolle tam olarak bu noktaya parmak basıyor. İç sesimizle sağlıklı bir iletişim kuramıyoruz. Genellikle negatif duyguların bütünü iç sesimizden geliyor. 

İşte burada, sonuç olarak düşüncelerimizde sessizliğe ve dinginliğe ulaşmanın bir yolu iç sesi dinginleştirmek olmalıdır. 

Acı kaçınılmazdır. Acı çekmek ise seçimdir.

"Acı kaçınılmazdır, acı çekmek ise seçimdir", hayatın kaçınılmaz olarak acılar, zorluklar ve engellerle dolu olduğunu ve bu durumlarla başa çıkmak için acı çekmenin kaçınılmaz olduğunu ifade eder. Ancak, acı çekmenin ne kadar süreceği veya ne kadar ağır olacağı konusunda seçim hakkına sahip olduğumuzu belirtir.

Birçok durumda, hayatta karşılaştığımız acı, bizi yıkıp yok edebilir. Ancak, aynı zamanda acı da bir öğrenme ve büyüme fırsatı sunabilir. Acılarımızdan öğrendiklerimiz, hayatımızın geri kalanı için bizi daha güçlü ve daha hazırlıklı hale getirebilir.

Bununla birlikte, acı çekmenin süresi ve şiddeti konusunda da seçim hakkımız vardır. Acı çekmek normal bir tepki olsa da, acı çekmenin ne kadar süreceği konusunda seçim yapabiliriz. Bu, acıları hafifletmek için yardım almak veya daha olumlu bir bakış açısı geliştirmek gibi yollarla yapılabilir.

Sonuç olarak, "Acı kaçınılmazdır, acı çekmek ise seçimdir", hayatın kaçınılmaz olarak acılarla dolu olduğunu ve bu acılarla başa çıkmanın zorluğunu ifade ederken, aynı zamanda acı çekmenin süresi ve şiddeti konusunda da seçim hakkımız olduğunu belirtir.

Duygularınız Değilsiniz.

"Duygularınız değilsiniz", kişinin zihnindeki duyguların, gerçek kimliğinin bir parçası olmadığını ifade eder. Yani, kişinin içinde hissettiği duygular, onun gerçek kimliğini oluşturmaz.

Birçok insan, zihnindeki duygularla kimliklerini özdeşleştirebilirler. Örneğin, bir kişi kendini "Ben üzgünüm" gibi bir duygu durumunun içinde kaybedebilir. Bu durum, kişinin kendini bu şekilde tanımlamasına neden olabilir.

Ancak, gerçek şu ki, kişi, içinde hissettiği duygulardan daha fazlasıdır. Zihnindeki duygular, geçici ve değişken olabilirken, kişinin gerçek özü, daha kalıcı ve sabittir.

"Duygularınız değilsiniz", kişilerin zihinlerindeki duyguları ayrılmalarına ve gerçek kimliklerine daha fazla odaklanmalarına yardımcı olabilir. Duygular, kişilerin yaşadığı tecrübeler, inançları ve kültürel etkiler gibi birçok faktörden kaynaklanabilir. Ancak, kişinin duygu durumu, onun kimliği veya gerçek özü değildir.

Sonuç olarak, "Duygularınız değilsiniz", kişilerin zihinlerindeki duygularla kimliklerini özdeşleştirmek yerine, gerçek kimliklerine daha fazla odaklanmalarını ve zihinsel durumlarını daha doğru bir şekilde anlamalarını sağlar.

Mutluluk sadece içeride bulunabilir.

"Mutluluk sadece içeride bulunabilir", mutluluğun dış kaynaklardan gelmediğini, sadece kişinin kendi içinde bulunabileceğini ifade eder. Bu ifade, mutluluğun para, kariyer, başarı veya diğer maddi şeylerle elde edilemeyeceğini, sadece kişinin kendi içinde araması gerektiğini vurgular.

Birçok insan, mutluluğu bir başkasının sevgisi, maddi zenginlik veya diğer dış faktörlerle ilişkilendirebilir. Ancak, gerçek şu ki, mutluluk, insanın iç dünyasına bağlıdır. Bir kişi, kendini tanıyarak, kendi değerlerini ve isteklerini anlayarak, kendisiyle barışık olabilir ve mutluluğu bulabilir.

Dış faktörlerin insanlar üzerinde bir etkisi olsa da, mutluluk duygusu sonuçta kişinin kendisi tarafından yaratılır. Bir kişi, ne kadar para kazandığı, hangi kariyere sahip olduğu veya hangi ilişkileri kurduğu ile mutlu olamaz. Ancak, kişinin kendisine yatırım yaparak, kendisini tanıyarak ve kendisiyle barışık olması halinde mutluluk duygusu artar.

Sonuç olarak, "Mutluluk sadece içeride bulunabilir", mutluluğun dış kaynaklardan gelmediğini ve sadece kişinin kendi içinde bulunabileceğini ifade eder. Dış faktörlerin insanlar üzerinde bir etkisi olsa da, mutluluk duygusu sonuçta kişinin kendisi tarafından yaratılır.

Hayatınızda bir amacınız var.

Hayatınız anlamsız geliyorsa bu söze kulak verin. Hayatın bir amacı var. Rastgele ve sıradan gözüken her şey bir noktada bütünün hayrı için gerçekleşiyor. Sevdikleriniz ve başınıza gelenler o amaç için gelen öğretmenler. 

Hayatınızı değerli hissettiren şey ve sizi yücelten şeyler amaçlarınız ve çabalarınızdır. Bence bu çok değerli bir derstir. 

Farkındalık içinde olmak en büyük hediyedir.

"Farkındalık içinde olmak en büyük hediyedir" ifadesi, hayatımızda gerçekleşen olayların, deneyimlerin ve duyguların farkında olmanın, kendimize ve dünyaya açık olmanın önemini vurgular. Farkındalık, her anın ve her deneyimin değerini görmemizi sağlar ve hayatın anlamlı olduğunu hatırlatır.

Farkındalık, zihninizi şimdi anın gücüne getirerek, geçmişin pişmanlıklarını ve geleceğin endişelerini bir kenara bırakmanızı sağlar. Bu şekilde, hayatınızın her anında olduğu gibi, şimdiye odaklanabilir ve hayatın anlamını daha iyi kavrayabilirsiniz.

Farkındalık içinde olmak, kendinizi ve dünyayı daha iyi anlamanıza yardımcı olur. Kendinizi daha iyi anladığınızda, daha iyi bir hayat yaşayabilirsiniz. Aynı şekilde, dünyaya açık olmak, diğer insanlarla empati kurmanızı ve kendinizi diğerlerinin yerine koymayı kolaylaştırır. Bu, sosyal ilişkilerinizde daha pozitif bir etki yaratır ve mutluluk düzeyinizi artırır.

Sonuç olarak, "Farkındalık içinde olmak en büyük hediyedir" ifadesi, hayatın anlamını ve değerini keşfetmek için, her anın, deneyimin ve duygunun farkında olmanın önemini vurgular. Farkındalık, kendinizi ve dünyayı daha iyi anlamanızı, diğer insanlarla daha iyi bir şekilde ilişki kurmanızı ve mutlu bir yaşam sürmenizi sağlar.

Şükran duygusu içinde olmak gerçeği anlamaktır.

"Şükran duygusu içinde olmak gerçeği anlamaktır" ifadesi, hayatın gerçekliğini kabul etmenin ve şimdiki anın değerini anlamanın önemini vurgular. Şükran duygusu içinde olmak, kişinin sahip olduklarının farkında olması, olumlu yönlerini görmesi ve onlar için minnettar hissetmesi anlamına gelir. Bu, hayatın güzelliklerine, mutluluğa ve huzura odaklanmanın en iyi yollarından biridir.

Gerçeği anlamak, hayatın geçici olduğunu ve her anın değerli olduğunu anlamak anlamına gelir. Hayatta birçok olumlu ve olumsuz deneyimler yaşarız. Ancak, gerçek şu ki, her anın bir değeri ve bir amacı vardır ve onlara şükran duymak, hayatta kalıcılığımızı ve mutluluğumuzu artırır.

Şükran duygusu, bir kişinin olumlu yönlerini ve sevdiği şeyleri düşünmesine yardımcı olur. Bu, kişinin mutlu ve huzurlu hissetmesine yardımcı olur ve stresi azaltır. Aynı zamanda, şükran duygusu, kişinin kendine ve hayatına daha fazla değer vermesine, kendini daha iyi hissetmesine ve daha yüksek bir benlik saygısı geliştirmesine yardımcı olur.

Sonuç olarak, "Şükran duygusu içinde olmak gerçeği anlamaktır" ifadesi, hayatın gerçekliğini kabul etmenin ve şimdiki anın değerini anlamanın önemini vurgular. Şükran duygusu içinde olmak, hayatta sahip olduklarımızın farkında olmamıza, olumlu yönlerimize odaklanmamıza ve kendimize değer vermemize yardımcı olur. Bu, daha mutlu, huzurlu ve tatmin edici bir hayat yaşamak için önemlidir.

Eckhart Tolle Şimdinin Gücü Özet:

Şimdiye odaklanmak: Tolle, şimdinin gücünün, geçmişte veya gelecekte değil, sadece şimdi anında olduğunu söyler. Bu nedenle, hayatımızı yaşamanın en iyi yolu, anı olduğu gibi kabul etmek ve şimdiki zamana odaklanmaktır.

Zihnin gücünü anlamak: Zihin, bizim düşüncelerimizin, duygularımızın ve davranışlarımızın kaynağıdır. Tolle, zihnin gücünü anlamak ve onu kontrol altında tutmak için şimdiye odaklanmanın önemli olduğunu belirtir.

Ego ile başa çıkmak: Ego, kimlik ve benliğimizin bir parçasıdır ve hayatta kalma içgüdüsünden kaynaklanan birçok korku ve endişeyi tetikleyebilir. Tolle, ego ile başa çıkmak ve onu kontrol altında tutmak için şimdiki zamana odaklanmanın önemli olduğunu vurgular.

Kabul etmek: Tolle, kabullenmenin, her anın olduğu gibi kabul edilmesinin ve direnç göstermemenin önemini vurgular. Bu, huzurlu bir zihin ve mutlu bir yaşam için gereklidir.

Değişime açık olmak: Tolle, her anın bir değişim fırsatı olduğunu ve hayatın sürekli bir akış olduğunu söyler. Değişime açık olmak, şimdi anın gücünü anlamak ve hayatı daha iyi bir yönle yönlendirmek için önemlidir.

Duyguların farkında olmak: Tolle, duyguların, zihnimizde yarattığı düşüncelerin ve davranışlarımızın kaynağı olduğunu belirtir. Bu nedenle, duyguların farkında olmak ve onları kabul etmek, daha sağlıklı bir zihin ve mutlu bir yaşam için önemlidir.

Şükran: Tolle, şükranın, mutluluk, huzur ve zenginlik için önemli bir anahtar olduğunu vurgular. Şimdiye odaklanmak, kabullenmek ve şükran duymak, daha iyi bir yaşam tarzı için önemlidir.

Kendi içinde huzur bulmak: Tolle, mutluluğun, hayatın içinde değil, kendi içimizde bulunabileceğini söyler. Kendi içimizde huzur ve mutluluğu bulmak, zihnin gücünü anlamak ve şimdiki zamana odaklanmak için önemlidir.

Bağışıklık sisteminin gücü: Tolle, stresin, hayatımızdaki birçok hastalığın nedeni olduğunu belirtir. Şimdiki zamana odaklanmak, kabullenmek ve şükran duymak, bağışıklık sistemimizi güçlendirir

Kendi içimizdeki sessizliği bulmak: Tolle, kendi içimizdeki sessizliğin, zihnin gürültüsünü susturmanın ve huzur ve mutluluğu bulmanın anahtarı olduğunu belirtir. Kendi içimizdeki sessizliği bulmak, zihnin gücünü anlamak ve şimdiki zamana odaklanmak için önemlidir.

Empati ve sevgi: Tolle, empati ve sevginin, mutluluğun, huzurun ve yaşamın anlamının temelini oluşturduğunu belirtir. Diğer insanlara empati ve sevgi göstermek, kendimiz için de aynı şeyi yapmak ve şimdiye odaklanmak, daha iyi bir yaşam tarzı için önemlidir.

Kendimiz olmak: Tolle, kendimiz olmanın, özgürlük ve mutluluğun kaynağı olduğunu söyler. Kendimiz olmak, kendi içimizdeki gerçek benliğimizi keşfetmek ve şimdiki zamana odaklanmak için önemlidir.